Ayetullah Hüseyni Buşehri: Hz. Ebu Talib’in (a.s) Peygamber’i (s.a.a) Savunması Onun Kalbi İman ve İtikadından Kaynaklanır

Tuesday, 09 March 2021
Ayetullah Hüseyni Buşehri: Hz. Ebu Talib (a.s) bi’set öncesi ve bi’set sonrası Peygamber’i (s.a.a) savundu ve Peygamber’i (s.a.a) savunmak ve İslam’ı savunmak birbirinden ayrılmaz iki parçadır.
Ayetullah Hüseyni Buşehri: Hz. Ebu Talib’in (a.s) Peygamber’i (s.a.a) Savunması Onun Kalbi İman ve İtikadından Kaynaklanır

 Kum şehrinde 9 Mart 2021 Salı gün İmam Humeyni (r.a) Medresesinin Kuds Toplantı Salonunda Uluslararası Peygamber Ekrem’in (s.a.a) Hamisi Hz. Ebu Talib (a.s) Konferansının açılış merasimi başladı.

Kum İlim Havzası Camiayı Müderrisin Başkanı Ayetullah Seyit Haşim Hüseyni Buşehri bu merasimde Uluslararası Peygamber Ekrem’in (s.a.a) Hamisi Hz. Ebu Talib (a.s) Konferansının düzenlenmesine emeği geçenlere ve özellikle Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayına takdir ve teşekkürlerini sunarak şu açıklamalarda bulundu: İslam dini Arap Yarımadasını sarstı ve İslam’ın cihanşümul mesajı dünyanın her yerine, krallara ve imparatorlara ulaştırıldı. Peygamber Ekrem’in (s.a.a) başarısında gizli olan etkenlerin rolü vardı ve bu gizli etkenlerin her birisi araştırılıp incelenmeye değer.

Peygamber Ekrem (s.a.a) gaybi yardımlar alan bir şahsiyetti ve Allah Teala Peygamber’e (s.a.a) yardım vadi verdi. Aynı şekilde beşeriyetin hidayet kitabı ve Kur’an’ın nurlu ayetleri insanların derinliklerine nüfuz etmişti, öyle ki müşrikler gelip Peygamber Ekrem’in gönülleri okşayan sesiyle okuduğu Kur’an’ı dinliyordu. Keza Peygamber Ekrem’in (s.a.a) ahlakı ve davranışı çok nefisti; “Onun ahlakı hiçbir hakim ve reisin ahlakına benzemiyor” diyorlardı. Peygamber (s.a.a) dost ve düşmanın itiraf edeceği ahlaka sahipti.

Peygamber Ekrem’in (s.a.a) canına kasteden Kureyş kafirlerinin kavgaları arasında ve küçük yaştan itibaren onu öldürmek için tanıma hedefinde oldukları bir zamanda Peygamber Ekrem’in (s.a.a) hamiye ihtiyacı vardı. Hz. Hatice’nin (s.a) konumu kendi yerinde araştırılması gerekir ve Hz. Hatice (s.a) hakkında konferans düzenlenmiştir, ne var ki savunucu, hami ve dert ortağı unvanıyla Hz. Ebu Talib (a.s) Peygamber’in (s.a.a) çocukluğundan risalet asrına ve risalet asrı sonrasına kadar onun yanında yer almıştır.

Hz. Ebu Talib (a.s) bi’set öncesi ve bi’set sonrası Peygamber Ekrem’i (s.a.a) savundu ve Peygamber’in (s.a.a) savunulmasıyla İslam’ın savunulması birbirinden ayrılamaz. Peygamber Ekrem (s.a.a) İslam’ın kendisinde somutlaştığı bir şahsiyettir ve böyle bir şahsiyeti savunan kimse tüm varlığıyla İslam’a iman etmiştir.

Hz. Ebu Talib’in (a.s) muhabbet ve himayesi Hz. Abdülmuttalib’in (a.s) vefatıyla en uç noktaya ulaştı ve Hz. Abdülmuttalib (a.s) Muhammed’i (s.a.a) oğluna ısmarladı ve bu andan itibaren Ebu Talib’in himayeleri en yüksek seviyeye çıkmaya başladı. Ebu Talib (a.s) bireysel savunmada Peygamber’in (s.a.a) kefili oldu ve ailesel olarak Peygamber’in (s.a.a) savunulmasında da aile fertleri ortak oldu. Fatıma bint Esed dünyadan gittiği zaman Peygamber Ekrem (s.a.a) “Annem dünyadan gitti” buyurarak onu kendi elbisesiyle defnetti. Ebu Talib’in rolü babalık ve eşinin rolü de anneliği ifa etmekti.

Peygamber (s.a.a) elli yaşına kadar Hz. Ebu Talib’in (a.s) himayeleri devam etti. Ebu Talib (a.s) kırk iki yıl boyunca Peygamber’i (s.a.a) savundu. Bazen Ebu Talib’in (a.s) canı tehlikeye düşüyordu ve Peygamber’e (s.a.a) yönelik tehlikelerin tamamında Ebu Talib (a.s) kılıcını çekiyor ve Kureyş’in karşısında dikiliyordu.

Hz. Ebu Talib (a.s) işini, gücünü ve ticaretini bile bıraktı. Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Babam elinde bir şey olmamasına rağmen Kureyş’e efendilik yapıyordu.” Hz. Ebu Talib’e (a.s) defalarca Muhammed’in (s.a.a) putlardan el çekmesini ve ne isterse vermeye hazır olduklarını nasihat ediyorlardı. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: “Allah’a yemin olsun ki dinimi tebliğ ve hedefimi takip etmemem için güneşi sağ elime ve ayı da sol elime koysalar da kesinlikle bu işi yapmayacağım.” Ebu Talib şöyle buyurdu: “Git istediğin gibi konuş. Ben seni koruyacağım, seni teslim etmeyeceğim ve seni yalnız bırakmayacağım.”

Ehlisünnet alimlerinden İbn-i Ebi’l-Hadid Peyamberin (s.a.a) savunulmasında Ebu Talib’in (a.s) şu şiirine yer vermiştir: “Ebu Talib ve oğlu Ali olmasaydı İslam dini sonuca ulaşmazdı. Baba, Mekke’de rol ifa etti ve oğlu Medine’de canını feda etti.”

Ebu Talib’in vefatından sonra Cebrail Peygamber’e Mekke’den çıkmasını, çünkü yar ve yaverini kaybettiğini söyledi. Peygamber (s.a.a) Hz. Ebu Talib (a.s) hakkında şöyle buyurdu: “Ebu Talib hayatta olduğu sürece bana bir zarar gelmedi.”

Ebu Talib (a.s), Ebu Talib Mahallesinde Kureyş’in reisiydi, ne var ki üç yıl derelerde yaşadı. Peygamber (s.a.a) yalnızlık çekmesin diye dere ve dağlarda onun yanındaydı ve düşmanın hedefi olmaması için her gece Peygamber’in (s.a.a) yerini değiştiriyordu. Ebu Talib (a.s) vefat anında çocuklarına şöyle diyordu: “Ben Peygamber’i size emanet ediyorum, zira o, Kureyş’in emini, Arap’ın doğru sözlüsü ve kemal ve erdemlerin tamamının sahibidir ve kalplerin iman edeceği ve hayra davet dışında bir şeyi olmayan bir din getirmiştir.

Kültürel anlamda Hz. Ebu Talib (a.s) Peygamber’i (s.a.a) himaye eden şiirler okumuştur, zira o zamanın kültürel himayesi şiir diliydi. Keza Peygamber’i (s.a.a) savunmasından dolayı Habeşistan kralı için şiir okumuştur. Hz. Ebu Talib (a.s) Peygamber Ekrem ve İslam’ın savunulması doğrultusunda üç bin  şiir okumuştur. Siyasi savunmada Müşrik ve istikbar cephesi karşısında Hz. Ebu Talib (a.s) tek başına dikilmiştir ve günümüzde ise bizim halkımız istikbarın karşısında dikilmektedir.

Dünyanın her yerinde direniş cephesi direniş gösteriyor ve bu cephenin gerçek örneği Hz. Ebu Talib’tir (a.s). Hz. Ebu Talib’in (a.s) Peygamber’i (s.a.a) savunması, Peygamber’in (s.a.a) kavmi ve akrabası olduğundan değil, onun kalbi iman ve itikadından kaynaklanır. Hz. Ebu Talib’in (a.s) Peygamber’i (s.a.a) savunması, onun kalbi imanı ve itikadının göstergesidir. Muhabbet, fedakarlık ve haysiyetle birlikte maarifin yayılması için Peygamber’i (s.a.a) savunmaktan daha salih bir amel var mıdır!

Allame Tabatabai Ebu Talib’in (a.s) himayeleri hakkında şöyle demiştir: Ebu Talib’in Mekke’de on yıl çaba ve gayretlerinin tamamı Muhacir ve Ensar’ın çaba ve gayretlerinin tamamına eşittir.

Leave a comment

You are commenting as guest.

Ahl Al-Bayt World Assembly

The Ahl al-Bayt World Assembly  is an international non-governmental organization (INGO) that was established by a group of Shiite elites under the supervision of the great Islamic authority of the Shiites in 1990 to identify, organize, educate and support the followers of Ahl al-Bayt.

  • Tehran Iran
  • 88950827 (0098-21)
  • 88950882 (0098-21)

Contact Us

Issue
Email
The letter
4+5=? Captcha