Ayetullah Ramazani: Dünya Siyonist Rejim Karşısında Durmalıdır / Bu Kanserli Bezin Önü Alınmazsa Dünyanın Tamamına Bulaşacaktır

شنبه, 29 مهر 1402

Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri: Dünya medyasının %95’ini elinde bulunduran Siyonist rejim, Filistin’de yaşanan olaylardan ve bu rejimin cinayetlerinden herkesin haberdar olmasına izin vermiyor, bunu bazı Afrika ülkelerine yaptığım gezide de yakından gördüm.

Ayetullah Ramazani: Dünya Siyonist Rejim Karşısında Durmalıdır / Bu Kanserli Bezin Önü Alınmazsa Dünyanın Tamamına Bulaşacaktır

Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Resmi Haber Sitesi - Siyonist rejimin cinayetlerini kınama ve Gazze şehitlerini anma töreni Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı yetkilileri ve Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayına bağlı yabancı grup ve fertlerin katımı ve Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreterinin konuşması eşliğinde Kum-Kurultay binasında düzenlendi.

Ayetullah Ramezani, konuşmasının başında el-Ma’madani Hastanesi’nin bombalanmasında şehit olan Gazze halkı mazlumları için başsağlığı dileyerek şu ifadelere yer verdi: Filistin meselesi sadece bölgemize özgü değil, tüm İslam âlemini ilgilendiriyor. Bu konuda belirli bir duruş sergilemek ve durumu dikkatle analiz etmek tüm Müslümanların görevidir.

 

12.jpg

Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri, uluslararası alanda İslam İnkılabı söyleminin olumlu ve olumsuz iki ilkesine dikkat çekerek konuşmasını şöyle sürdürdü: İlk olumlu ilke, insan toplumunda onurun gerçekleşmesidir; bunun örnekleri arasında “insan haklarına ve vatandaşlığa dikkat” ve “kendi kaderini belirlemede halkın oylarına dikkat” yer alır. Allah, Kur’an-ı Kerim’de, insanın bu dünyada ve ahirette maddi gelişimi ve manevi mükemmelliği anlamına gelen gerçek saygınlığın farkına varılmasına dayanan insan sisteminin stratejisini tanıtmaktadır.

İnsanın saygınlığının gerçeklik bulmasını tevhit sisteminin gölgesinde bilen Ayetullah Ramazani bu konu hakkında şu açıklamalara yer verdi: İran İslam İnkılabının kurucusu, insanlığa saygınlığını geri getirmek için geldiğini söylemiştir. ​ Günümüz çağında insan onuru zedelenmiş, zayıflamış, bu da insanı itaatkâr kılmaktan başka bir işe yaramamaktadır. Bu strateji, tahakküm sisteminin istikrarlı kalması için Firavun ve Tağut hükümetlerinde uygulanmaktadır.

İran İnkılabının ikinci ilkesine değinen Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri açıklamalarını şöyle sürdürdü: Adalet, bütün peygamberlerin dileği, bütün kutsal kitapların hedefi ve toplumsal bir prensip olarak dini kaynaklarda ve rivayet mecmualarında sunulmaktadır. Ancak adaletin gerçekleşmesinin çok pahalıya mal olacağını da belirtmek gerekir. Kur’an-ı Kerim’de toplum, tabiat ve akıl bağlamından kaynaklanan adalet anlamına gelen adalet meselesinde “kıyam” kelimesi kullanılır ki bu da empoze edilen “ikame” ye aykırıdır. İmam Humeyni (r.a), De ki: “Ben size ancak bir tek şeyi, Allah için ikişer ikişer, teker teker kalkıp düşünmenizi öğütlüyorum.” ayetinin tefsirinde şöyle buyurur: Bu ayet iki önemli şeye işaret eder: Birincisi beşerin saygınlığı elde edilmesi için tevhit sistemi ve ikincisi toplum yapısının düzenleyicisi olan toplumsal adaletin gözetilmesi.

 

24.jpg

İslam medeniyetinin belirleyicileri unvanında “Zulüm etmeme” ve “Zulmü kabullenmeme” söz konusu edilmiştir. Örneğin hiç kimse ırk olarak kendisini başkasından üstün göremez ve bunun getirisi olan dünya iktisadını kontrol edemez. Şu anda dünya insanlarının %10’u, yeryüzü kaynaklarının %90’ını kullanıyor, buna karşılık dünya insanlarının %90’ı, yeryüzü olanaklarından yalnızca %10’undan yararlanıyor ki bu apaçık bir adaletsizliktir.

Bazıları hiçbir şeye karışmamakla iftihar ediyor. Hâlbuki bu mantığın tersinedir. İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Zalimlerle sürekli savaş halindeyim ve her zaman dünya mazlumlarının savunucusu olacağım.” Bazen baskıcı hükümetin ayakta olduğunu ve zulüm ettiğini görüyoruz. Ne var ki Allah Teâlâ sonuçta âlemin salih kimselerin eline düşeceğini vadetmiştir.

Yöneticinin üstünlük arayışına ve insan doğasından kaynaklanan baskıcı düşünceye karşı direnmek gerekir. Başta BM Genel Sekreteri olmak üzere tüm uluslararası kuruluşlar gibi bir köşeye oturup kaygılarımızı dile getirirsek dünyada adalet hiçbir zaman sağlanamaz.

24.jpg

Siyonist rejimin 24 protokolüne değinen Ayetullah Ramazani bu konu hakkında şu ifadelere yer verdi: Bu protokolün maddelerinden biri, Yahudilere vaat edilen topraklara ve onların halkın geri kalanı üzerindeki ırksal egemenliğine, geri kalanların Siyonizm’in hizmetkârları olması gerektiğine atıfta bulunuyor. Siyonist rejim, hedeflerine ulaşmak için elinden geleni yapıyor, çocuk ve kadın katliamını normalleştiriyor. Siyonist rejimin bu 75 yılda işlediği tüm cinayetler, kendilerini mutlak haklı gördüklerini ortaya koyuyor. Siyonist rejimin 24’üncü protokolünün birinci paragrafında belirtildiği gibi hak her zaman güç ve kuvvetin yanındadır, iktidara sahip olan ise hak sahibidir.

Siyonist rejimin kendini mazlum göstermesine değinen Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri açıklamalarına şöyle devam etti: Bu rejimin nükleer bombası var ama kimsenin buna itiraz etme hakkı yok. İsrail ve destekçileri ise İran'ın nükleer teknolojisini bilmeyi suç sayıyor. Avrupa’da kimsenin Holokost’u araştırmaya, aleyhinde bilimsel açıklama yapmaya bile hakkı yok çünkü para ve hapis cezasıyla karşı karşıyalar. Siyonist rejim, medya üzerindeki kontrolü nedeniyle baskı altındaymış gibi davranıyor ve medya imparatorluğunu yalan yaymak için kullanıyor.

Dünyadaki medyanın %95’ine sahip olan Siyonist rejim, Filistin’deki olaylardan herkesin haberdar olmasına izin vermiyor.​ Afrika kıtasına yaptığım gezide bunu yakından gözlemledim. İsrail durdurulmadığı takdirde tüm dünyaya bulaşacak kanserli bir tümördür. Filistin tamamen Filistinliler tarafından yönetilmeli. Siyonist rejim, büyük para ve askeri güç desteğiyle Filistin’in bir kısmını işgal etmeyi başardı ve bu saldırılarını günümüze kadar sürdürdü. Mücadele edilmediği takdirde tüm dünyayı IŞİD gibi terörize edecek. 

25.jpg

Aziz şehidimizin açıklaması esasınca Peygamber Ekrem (s.a.a) zamanımızda olsaydı İslam dünyasının ilk kaygısını Filistin meselesi olarak tanıtırdı. İlim havzaları, İslam İşbirliği Teşkilatı ve tüm İslam dünyası uyanmalı ve net bir tavır almalıdır. Bu durumdaki bir Müslümanın sessiz kalması Kur’an’a ve dine ihanetle eşdeğerdir ve affedilemez. Nitekim Peygamber Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Müslüman kardeşinin işlerine önem vermeksizin sabahlayan kimse Müslüman değildir.”

Bugün dünya toplumu uyanmalı ve tüm dünya insanları, çağdaş dünyada meydana gelen tüm zulümlerin, insanlığın onur ve haysiyetinin korunmasının bu önemli temele bağlı olduğunun farkında olmalıdır. İnsanlar cehaletten kurtulmazsa değerler anti-değerlere dönüşecek ve şeref ve haysiyetten hiçbir şey kalmayacaktır. Amerika ve Avrupa’da eşcinsellik yasasını çıkararak toplumu alçalttıklarını, aileyi yoldan çıkardıklarını, bunun sonucunda insanların aşkın ve akılcı bir yaşama doğru ilerlemeyip sadece maddi ve hayvani hayatlarında kaldıklarını görebilirsiniz.

Medyanın yalanlar yayarak insanların zihinlerine nüfuz edememesi için Siyonist rejimin dünya kamuoyuna tam olarak tanıtılması gerekiyor. Müslümanların ve İslam toplumlarının da bu cinayetlere karşı durmaları ve bu düşmanla mücadele için gerekli tedbirleri almaları gerekmektedir.

نظر دهید

شما به عنوان مهمان نظر ارسال میکنید.

مجمع جهانی اهل‌بیت (ع)

مجمع جهانی اهل‎بیت(علیهم‎السلام)، به عنوان یک تشکل جهانی و غیردولتی، از طرف گروهی از نخبگان جهان اسلام تشکیل شده است. اهل‎بیت(علیهم‎السلام) به این دلیل بعنوان محور فعالیت انتخاب شده‎اند که در معارف اسلامی در کنار قرآن، محوری مقدس را که مورد پذیرش عامه مسلمین باشد، تشکیل می‎دهند.
مجمع جهانی اهل‎بیت(علیهم‎السلام) دارای اساسنامه‎ای مشتمل بر هشت فصل و سی و سه ماده است.

  • ایران - تهران - بلوارکشاورز - نبش خیابان قدس - پلاک 246
  • 88950827 (0098-21)
  • 88950882 (0098-21)

تماس با ما

موضوع
ایمیل
متن نامه
6*7=? کد امنیتی